29 Mart 2013 Cuma

Samsun´daki tatilimizin sonuna yaklaşırken

Nerdeyse 1 haftadır Asrın Bora'yla Samsunda'yız. Çağın pazar günü Ankara'ya döndü, ben de bir hafta nasıl geçti anlamadım. Hava şansımıza hep kapalı ve yağmurluydu. Haliyle benim Asrın Bora'yı arabasına koyup deniz kenarında dolaştırma planlarım hayal oldu,başka zamana kaldı.
 Bora doğduktan sonra öğrendiğim bir deyiş olan 'adıyla yaşasın' sözü gibi gercekten Boracık gittiği yerlere yağmur getirir oldu... 10 gün önce gittiğimiz Bursa seyahatinde de hava hep yağmurluydu.
Oğlum kalabalığı seven bir bebek olduğundan burda keyfine diyecek yok, onu burda görmek isteyen çok sürekli değişik insanlar görüyor,her gelen de Bora'yı hoplattigi icin yüzü hep gülüyor....

Burda yaş olarak kendine yakın bebek ve çocuklarla da karşılaşması görülmeye değerdi... sanki birbirlerini anlar gibi bakışıp sesler çıkarıyorlar. Burdaki hareketli bir hafta sonrasi Ankara'ya döndüğümüzde benden de bu kadar enerjik olmamı beklerse yandim..
Yarın Çağın gelecek pazar günü de Ankara'ya döneriz diye planladık...

Keşke hayat heep böyle olsa gezsek dolaşsak...
Ankara'da görüşmek üzere...











27 Mart 2013 Çarşamba

miniğimin büyümesini izlemek

Bir anne olarak en büyük mutluluk çocuğunun büyümesini izleyebilmektir bence.... Şu anda çalışmıyor olmama zaman zaman kafamı taksam da aslında biliyorum ki bu bir çok annenin yerimde olmaya özeneceği bir durum... evet ben tam 6 ay boyunca bebeğimle hep beraber olabilme imkanina sahip oldum... 1 yıldır fakülteden kadro gelmesi için bekliyorum... zaman gectikce de tabiki umutsuzluğa kapılıp üzülüyorum... Asliında bu durum için üzülmeyip bunu bir şans olarak düşünmeyi son bir ayda başardım. Bir ay sonra işe kadrosuz olarak geri dönme mecburiyeti malesef canimi sıkıyor,hele de Asrın Bora'jdan uzaklaşma, onun günün büyük kısmini bir bakıcıyla geçirecek olmasi beni gercekten uzuyor....

Şu an işe başladığımda en çok sabahları onunla yatak keyfi yaptığımız anları özleyecek gibiyim... Doğduğu ilk günler zaman o kadar ağır ve sancili geçiyordu ki Asrın Bora'nın 3-4 aylık olması hayal gibiydi ve bu günlere hizlica gelebilmek için can atıyorduk....Şimdi ise zaman dursun oğlumla geçirdiğim anlar hiç bitmesin istiyorum.... Keşke onun büyümesinin her anına tanıklık edebilsem..

 İşte daha 5 ayda bu kadar bağlandım oğluma.... Bize olan sevgisini daha da belli edebilecegi ve konusabildigi günler geldiginde ise ona olan bağliliğimdan korkar oldum :) belki de bu yuzden calisan annelerin izin sureleri uzun tutulmuyor yoksa benim gibi cocuklarina bagimli hale gelebiliyorlar....

Samsundaki tatilimiz devam ederken burdaki anilarimizi paylasmak.icin basladigim yazim ogluma olan sevgimi anlatan yaziya donusmus farketmeden.... samsun tatilimi anlatmak baska bir yaziya kaldi desenize....

23 Mart 2013 Cumartesi

Samsun yollarında...

Uzun zamandır planladığımız Samsun tatili için nihayet yollardayız... Haftalardır yaşanan bahar havası şansımıza kışa döndü. Ankara'da bizi uğurlar sandığımız kar Sungurlu'ya gelmemize rağmen halen bizimle.. Boracık da koltuğunda uyumaya devam ediyor...
Pazartesi gününden sonra havanın açmasını bekliyorum.. Bir değişiklik olmazsa bir hafta Samsun'da kalmayı planlıyoruz...
Çağın'ın teyzeleri dört gözle bizi bekliyor... Boracık için köy yumurtaları alınmış, özel çorba tarifleri alınmış... Hem onlar heö de bizim için değişiklik olacak diye düşünüyorum. Boracık da babasının memleketini görmüş olacak daha 5 aylıkken..
Bu arada minik oğlum büyüdü bugün taö 5 aylık oldu... Allah uzun ömürler verir de daha nice yaş günlerini kutlarız inşallah
Şimdilik copilotluğa dönüyorum.. Yaklaşık2 saatlik yolumuz kaldı...
Görüşmek üzere..







20 Mart 2013 Çarşamba

Mevlüt



 Boracığın mevlitinü de 23 şubatta yaptık. Oldukça kalabalık olmasına rağmen çok güzel geçti. Canım arkadaşlarım serviste çok yardımcı oldular.. Boracık papyonlu kıyafetiyle oldukça yakışıklıydı ve çok usluydu. Evimizde yaklaşık 50 kişi olmasına rağmen Bora hiç bunalmadı dua boyunca da kucaktan kucağa gezdi durdu..





Yakışıklı oğlum





3 kuşak




Büyük teyzeler ve Anneanney


Misafirlerimiz için hazırlanan lokumluklarımız











Anneliğin ilk günleri..

Bu kadar uzun bir ara verince 4 aylık süreci tek bir sayfada anlatmak zor olur diye düşünerek parça parça yazmanın daha mantıklı olur diye düşündüm...
Asrın Bora'nın hayatımıza katıldığı ilk günler benim için biraz zor olsa da ailede herkes tarifi anlatılmaz bir mutluluk içindeydi.. Çağın babalık konusunda herkesi hayrete düşürecek kadar başarılıydı.. Kimse Bora'yı susturmayı başaramazken o kucağına alıp fener marşı söyleyerek susturuyor ve uyutuyordu.. Biz de Çağın olmadığı zamanlarda çoğumuz beşiktaşlı olmamıza rağmen fenerbahçe marşı söylerken buluyorduk kendimizi... Bora'nın sakinleştiği marşı burda yazmak istiyorum belki diğer bebeklerde de etkili olur .

'Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler

 Yıllarca sürecek abidedirler
 Hiç bir kulüpte olamayan bu dostluk,
 Yıllar yılı hep şampiyon olduk'

Ben aslında anneliği ve Asrın Bora'ya olan sevgimi yaklaşık 1-2 haftalıkken bana ilkkez gözlerinin açıp baktığında anladım... O an gözümün önünden hiç gitmiyor... Yazarak anlatmak çok zor zaten anneler benim ne demek istediğimi anlar, Allah isteyen herkese bu duyguyu nasip etsin inşallah...


Baby shower partim ve doğum sırasında fotoğraflarımı çeken Ebru hanımla Asrın Bora'nın 2. ayında da buluştuk.. Çok güzel kareler yakaladı bir kaçını burada paylaşıyorum...


Fenerli Aile






Fındık kurdu


Pamuk Prens










17 Mart 2013 Pazar

uzuun bir ara...

Evet bloğumu ihmal ettiğimi kabul ediyorum nerdeyse 6 aydır yazmaya fırsat bulamadım.. Kolay değil dünyanın en güzel duygusunu tatamak, hayatımıza katılan meleğime alışmak, uykusuz geceler ve tabi hormonların çöküşe geçtiği lohusalık...

Hayatımda çok şey değişti... Asrın Bora'mızı kucağımıza sağlıklı bir şekilde aldık...Bu zamana kadar olanları bir yazıda yazmaya kalksam oldukça uzun ve sıkıcı olur o yüzden bugün doğumu paylaşmak istiyorum...


Doğumum 23 Ekim 2012 tarihinde sabah 07:30'da gerçekleşti... 3150 gr ağırlığımda ve 47 cm doğdu miniğim... Epidural anesteziyle sezeryan oldu. Tabi ki  Çağın da ben de o gece heyecandan pek uyuyamadık... Daha hava aydınlanmadan hastane yollarına düştük.. Ben ameliyat öncesi herkesten daha rahattım.. Sedyeyle odamdan çıktığımda bir hayli duygusal anlar yaşandı... Bendeyse o andan itibaren inanılmaz heyecan başladı... Ameliyathane tahminimden çok daha kalabalıktı ve personel inanılmaz seri bir şekilde bir şeyler yapıyordu.. Bir yandan benim hazırlığım, bir yandan aletlerin hazırlığı, damar yolu, anestezinin yapılması çok hızlı oldu... Çağın da ameliyathaneye benimle geldi fakat bebeğin çıkma anına kadar içerdeki doktor odasında babasıyla bekledi..

yorgunluğum belli oluyor sanırım....

miniğim babasında...



Ve Asrın Bora'nın aramıza katıldığı o an.. Onun ağlayışını duyduğum o an tarifi imkansız duygular yaşadım... Bir yandan mutluluk, bir yandan büyük bir sorumluluk hissettim.. Ve çıktığı an hapşırması benim gülümsemem neden oldu :) Çağın'a o heyecanla 'kime benziyor' diye sormam. Çağının bebeğimizin yanına gidip gelip onu bana anlatmaya çalışması, onun o heyecanlı hareketleri... Artık tam bir aile olmuştuk... Bebeğimizin gidip benim hazırlanmam belki 10 dakika sürdü ama bana saatler geçmiş gibi geldi...






çekirdek ailemiz






miniğimle
 ,





anneannesinin kucağında

minik ayak



babasının eline sarılmış

hayatımın 2 erkeği

ağlaçko Odaya geldiğimde annem tabi ki gözleri yaşlarla beni bekliyordu... Benimse malesef tahminimden daha fazla ağrım olduğu için ve tabi önceki gece pek uyuyamayıp sabahın beşinde kalktığım için pek keyfim yoktu. Saat öğlen 12 gibi benim pilim bitmişti.. Arkadaşlar, akrabalar bizi hiç yalnız bırakmadılar sağolsunlar ziyaretimize geldiler... Bir de ilk günlerimizi daha da zorlaştıran bebeği üç saatte bir uyandırıp emzirme eziyeti oldu.. yoksa hipoglisemiye girermiş diye korkuttu doktorlar bizi.. Zaten yavrucak bir saat emiyor, altını aç uyut geçio 2 saat ee 1 saat uyuyan bebeği türlü eziyetlerle uyandırmaya çalışıyoruz. Yok ayağına vur, kıyafetini çıkar, gıdıkla...Hem bebek hem bizim için tam bir eziyet belli bir süre sonra ise vazgeçtik bu döngüden ve rahatladık....