24 Mayıs 2013 Cuma

Öğrencilik hayatıma veda...

Salı günü yani 21 Mayısta doktora tezimi verdim... Biraz uzun süren doktora hayatımın gerek bilimsel, gerek cerrahi pratik gerekse hayatı öğrenmem konusunda bana kattığı çok şey olduğunu söyleyebilirim...Şimdi doktoraya girdiğim günler ve ilk yıllardaki davranışlarım o zamanlar ne kadar saf ve çocukça düşündüğümün göstergesi... İnsan hata yapa yapa öğreniyor bazı şeyleri ve bir musubet bin nasihattan iyiymiş... Doktora hayatımın bana öğrettiği şeylerden biri de gerçek dostluğu görmek için çıkarların çatışmasının gerektiği...

Tez günüme gelecek olursam... Her ne kadar tezimde hiç heyecan yapmayacağımı söylesem de bu mümkün olmadı insan ister istemez geriliyor... Neyse ki her şey yolunda gitti.. Sınavım oldukça iyi geçti, jürideki hocaların hepsi çalışmamızı çok beğendi.. Levent hocanın tezin sonumda 'şimdiye kadar her açıdan gördüğüm en güzel tezdi' demesi beni çok onurlandırdı . Çünkü Levent hocadan bunları duymak gerçekten kolay değil ;)
O gün Asrın Bora da beni yalnız bırakmadı.. Kucaktan kucağa gezdi durdu... Bir sayfa da böylece kapanmış oldu... Bundan sonrası benim için henüz belirsiz olsa da umarım mesleki açıdan da güzel günler beni bekliyordur... İşte o günden bazı kareler






18 Mayıs 2013 Cumartesi

Yalnız geçen doğum günü....

Bugün Çağın'ın doğum günü ve o malesef iş için İstanbul'da.. Keşke yanımızda olsaydı... Orda doğum gününü yalnız başına, evinden ve oğlundan uzakta geçirmek zorunda :(
Ahh bu hayattt....

17 Mayıs 2013 Cuma

Dişimiz çıkıyoo....

Asrın Bora'nın pazartesi gününden beri dişsiz kretlerinden pirinç tanesi gibi dişleri gözükmeye başladı... Ha çıkarttı ha çıkartacak dedik ama o bu önemli olay için bence babasını bekledi... Çağın bu hafta işi dolayısıyla 5 gün yanımızda yoktu.. Ben de içten içe oğlunun ilk dişini çıkarttığında yanında olamayacağı için üzülüyordum; fakat Asrın Boracım benim sesimi duydu ve babasını bekledi...

Sapkın annelik psikolojisiyle bende 'oğlumun dişsiz günleri geride kalacak yani artık büyüdü mü? Onun bu en bebeklik anlarının tadını çıkartabildim mi? Yeterince fotoğraf çekebildim mi' gibi düşünceler oluşmaya başladıkça kendimden korkar oldum...

Bu arada 21 Mayıs Salı günü tezimi vericem... Umarım alnımın akıyla yıllardır emek verdiğim doktora hayatımın son günümdem çıkarım... Bu aralar ders çalışmam gerektiği için Asrına Borayla çok ilgilenemiyorum ama az kaldı...

3 Mayıs 2013 Cuma

İşe dönme vakti...

Oğlumla her anımızın beraber geçtiği ve onun her geçen gün biraz daha büyümesini izleme olanağı bulabildiğim günler malesef sona eriyor...
Geçen hafta yani 24 nisanda işe geri döndüm... İlk gün tahminimden de zor geldi. Onu anneme götürmek ve orda bana hiç birşeyden habersiz bana gülümserken bırakmak zorunda olmak... Neyseki anneme yakın olmak gibi bir şansım var, yoksa bu travmaya ek olarak onu yabancı birine bırakmak katlanılmaz olurdu...
İlk gün 'hayat daha kolay olmalı, ben para kazanmak uğruna oğlumdan ayrılmak zorunda olmamalıydım ' düşüncesi hakimdi... Onun her anına tanık olmalıydım., bana ihtiyacı olduğu her an yanında olmalıydım...
İşe başlayalı 1 hafta oldu hala işe gitmeden onu yatağıma alıp kokusunu içime çekmeden evden çıkamıyorum... Annelik böyle bir duyguymuş, evlat sevgisi de gerçekten tüm sevgilerin üzerindeymiş...