23 Temmuz 2014 Çarşamba

SuSesi TatilimizZZ...


Tatilden döneli neredeyse 3 hafta olacak fakat bir türlü fırsat bulamadım yazmaya... Çook güzel 8 gün geçirdik tatilde. Asrın Bora'nın hep gökyüzünde minicik görüp 'uçaaa, uçaa' diye bize gösterdiği uçakları havaalanında yan yana görünce oldukça şaşırmasıyla ve hayretler içerisinde bize göstermesiyle başladı tatilimiz. Uçakta beklediğimizden çok daha usluydu.

Otelimize gelince geçen seneden oteli bildiğimiz için nerelerde vakit geçireceğimiz de zaten önceden beliydi. Tekrar bu oteli seçmemizin  en önemli nedeni bence çamlar altında her daim gölge olan çim alanının bulunmasıydı. Gündüz genelde bu çimlerdeydik, kahvaltı sonrası seçtiğimiz gölgeliğe şezlonglarımızı çekiyorduk. Zaten benzer yaşlardaki çocuğu olan çoğu aile de aynı yerdeydi. Burada tam bir kommün hayatı yaşanıyordu, herkes oyuncağını ortaya koyuyor isteyen çocuk istediğiyle oynuyordu. Tabi bazen de çocuklar arasında kavga çıkmıyor değildi. Oyuncağını vermek istemeyen çocuklardan çığlık ve ağlama sesleri yükseliyordu.

Gün bizim için diğer çocuklu ailelerden daha geç başlayıp geç bitiyordu. Çoğu gün Bora bey yataktan çıkmak istemediğinden ya kahvaltıyı son dakikalarında yakalıyorduk ya da geç kahvaltıya yetişiyorduk. Kahvaltı sonrası ver elini çimler. Asrın Bora kah çıplak ayakla, kah çıplak vücutla hiç sıkılmadan çimlerde değişik arkadaşlarıyla oyun oynuyordu. Bu aralar halen favori oyuncağımız top ve araba. ver eline top ve arabasını oynasın dursun. Tabi bazen yanında illaki babasını ya da beni istiyor. Yeni komutları da 'anne/baba deeeel, otuuu,otuuu' Biz de seçilen köle kimse paşamızın emrine amade yanına gidip istediği oyunu oynuyorduk. İlk yüzme sefamız güneşin zararlı saatlerine denk geldiğinden genelde daha gölge olan havuzda oluyordu. 'Havuz bıcıbıcısı' çığlıklarıyla havuza gidiliyor veee 'cup' havuza atlanıyor. Tabiki hiç çıkmak istenmiyor, hadi şimdi duş bıcıbıcısına denerek kandırılıyor ve havuzdan çıkartılıyordu.

Çimenlik alanın hemen yanında kids club'ın olması da çok büyük avantajdı tabiki. Havuzdan çıkınca kurulanıp öğlen yemeği için kids club'a gidiyor, minik masalarda ablalar abilerle yemek yiyorduk, tabiki döke saça.
Kids club' ta bir de çocuk havuzunda minik dönen bir kaydırak vardı, Asrın Bora'yla bir deneme yaptık fakat kaydıraktan döne döne ve su yutarak inince henüz daha küçük olduğuna karar verdik :)

Yemek sonrası bazen kolay bazen de bizi zorlayan öğle uykusuna geçme vakti... Asrın Bora öğlen uykusundayken bazı günler ben de onunla siesta yaptım, Çağın da kitap okudu. Bazı günler Aqua Parkta takıldık, bir gün pompalı tüfekle atış yarışmasına katıldık.

Asrın Bora yaklaşık 2 saatlik molanın ardından tüm enerjisiyle uyanıyor, meyvesini yedikten sonra bu sefer istikamet deniz oluyordu. Deniz malesef son gün dışında çok dalgalıydı. O yüzden kumda daha çok vakit geçiriyorduk. Daha doğrusu Asrın Bora oyuncaklarını dalgalara atıyor biz de denize girip geri getiriyorduk. Kumlara oturup gelen dalgalarda devrilmeden kalmaya çalışıyorduk. Denizden çıkarken mayoma dolan kumları temizlemek için denizde ve duşta çabalarken kendi çocukluğum geldi hep aklıma, ben de bütün gün kumlarda oynayıp akşamları o kumları çıkarmak için büyük çaba sarfederdim nasıl bu kadar zor çıktıklarını anlamayıp sinirlenerek. Asrın Bora sayesinde çocukluk günlerime döndüm ben de.

Deniz sonrası dondurmamızı ya da portakal suyumuzu alıp odamıza çıkıyorduk. Banyolar yapılıyor ve akşam yemeği serüveni başlıyordu. İlk 3 gece açık büfede zorlandık açıkçası fakat sonraki geceler alacarte restoranları tercih edince daha rahattık. Amerikan, Çin, Türk ve Meksika restoranlarına gittik. Hepsi de güzeldi bence. Yemekte ya biz çocuklu bir ailenin yanını özellikle seçiyorduk ya da yanımıza çocuklu bir aile gelince seviniyorduk. Çocukların dili evrensel gerçekten. Birbirlerini hiç anlamadan saatlerce oynayabiliyorlar, birbirlerinden duydukları yabancı kelimeleri taklit ediyorlar, onları izlemek çok keyifli. Farklı ülkelerden bir sürü arkadaşı oldu Asrın Bora'nın. Genelde sarışın uzun saçlı ablalar favorisi ama:)

Yemek sonrası ise yetişebilirsek mini disco'da dans ediyorduk. Yoksa animasyonlarda en ön sırayı kapıyorduk. Bizim planımız aslında yemek sonrası Asrın Bora'yı uyutup biraz başbaşa kalmaktı fakat oğlumuz bizle yatıp bizle kalktı. Animasyonlarda tüm çocuklar en önde yere oturuyorlar, Asrın Bora'da sevdiği çocukların yanına tünüyor, onların ilgisini çekmeye çalışıyor, yemeklerinden yiyordu, zaman zamanda sahneye koşup çıkmaya çalışıyordu. Ve böylece saat gece 12 oluyor, odamıza geçip uyuyorduk. Geceleri Asrın Bora'ya bakma işini de Çağın'la dönüşümlü yapınca benim de yüküm oldukça azaldı.
Asrın Bora için gece uykusu dışında sürekli açık havada ve anne babasıyla geçirdiği bir sürü arkadaş edindiği güzel bir tatil oldu.

Bizim için de çok dinlenmek mümkün olamasa da uzun süredir ailecek bu kadar uzun süre beraber geçirdiğimiz ilk tatil oldu. Hepimiz çok mutluyduk. İyi ki gitmişiz ve iyi ki 7 gece kalmışız diyerek döndük.
Hep beraber neşe içinde geçireceğimiz nice güzel günlerimiz, tatillerimiz olur inşallah...
Babayla havuz keyfi
Bubula
Havuz sonrası mama vakti
biraz daha düz olabilseydi bu denizzzz
Birisi kuma ne yazmışşş
Kumdan kale yapalım
Anneyle havuz keyfii