30 Mart 2015 Pazartesi

Gökgürültüsü

Dün yani pazar günü akşam üzeri ben yemek hazırlarken hava birden bulutlandı, şimşekler ve gök gürültüleriyle birlikte dolu yağmaya başladı. Asrın Bora da mutfakta yanımda beni izlerken irkildi ve işaret parmağı havayı göstererek o klasik sorusunu sordu. 'O ses nerden geldi?' Yazınca vurgu yapamıyorum ama çok komik bir soruşu var bu soruyu. Apartmandan bir tıkırtı geldiğinde ya da herhangi bir ses duyduğunda hemen susup işaret parmağı havada tedirgin bir şekilde soruluyor bu soruyu. Gök gürültüsü bu, şimdi yağmur başlayacak deyince elimden tutup beni pencere kenarına götürdü tedirginliği merakla karışmış bir şekilde. Hem olan biteni görmek istiyor hem de elimi sıkıca tutuyor çaktırmadan :) Ben heyecanlı bir şekilde 'Aaa Bora dolu yağıyorr baksana' deyip camı açıp yağan dolulardan bir kaçını elimde tutmayı başarıp ona gösterdim. O da şaşkınlıkla elledi doluları. Daha sonra benim  mutfakta işim olduğundan görevi Çağın'a devrettim. Sonra baktım ki çok keyifle yağmuru izliyor salonda hemen tekli koltukları camdan dışarı bakacak şekilde 360 derece çevirdik bir de küçük masamız vardı onu açtım, salonun ortasında yağmura karşı üçümüz sohbet edip keyifli bir şekilde yemeğimizi yedik.

Akşam uyku vakti geldiğinde yatakta sütünü içip sohbete daldığımızda 'ses var mı' diye sordu bana. Ben de ses olsun istiyor sanıp bekleyelim bakalım belki olur dedim. Yüzü değişince de 'Noldu sevmiyor musun sen gök gürültüsünü?' dedim. O an da Asrın Bora'dan itiraf geldi: 'Sevmilom ben gök gürültsünü, korkuyom gök gürültüsünden, gelmesin ses'
O an içime sokasım geldi onu, o kadar masum ki her çocuk gibi...
Babası da yanımıza geldiğinde ona da aynı itirafta bulundu. 'Babası ben gökgürültüsü ve sinekten korkulom'


Hafta sonları çekirdek ailemle geçirdiğim güzel ve yeri dolmaz huzurlu anlardan biriydi bu da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder